ORCID Profile
0000-0001-6556-0269
Current Organisation
Social Sciences University of Ankara
Does something not look right? The information on this page has been harvested from data sources that may not be up to date. We continue to work with information providers to improve coverage and quality. To report an issue, use the Feedback Form.
Publisher: Ankara Sosyal Bilimler Universitesi
Date: 29-09-2023
Publisher: Sakarya University
Date: 31-08-2023
DOI: 10.56701/SHD.1200051
Abstract: Toplumda değişim aracı yahut birikim aracı olarak bilişim teknolojilerinin gelişimiyle banknotlara yahut madeni paralara alternatif birçok kripto para kullanılır olmuştur. Öyle ki kullanımına izin verilmeyen ülkelerde dahi internetin ülke hudutlarını ve yasalarını anlamsızlaştıran toplumlar arası özelliği dolayısıyla kripto para mal veya hizmet alımlarında değişim aracı olarak yahut yatırım aracı olarak kullanılmaktadır. Kripto paranın merkez bankası dijital para biriminden ayrılan temel özelliklerinden olan merkeziyetsiz yapısı bazı ülkelerde kripto paranın vergilendirilmesi konusunda çekimser kalınmasına neden olmuşken özellikle Amerika gibi ülkeler kripto paranın vergilendirilmesi için sürekli çalışmalar yaparak düzenlemelerini güncellemektedir. Bu çalışma ile Amerika Gelir İdaresi’nin kripto paranın vergilendirilmesi için kripto paranın kendine has özelliklerini dikkate alarak mükelleflere yol gösterici nitelikte yayımladığı 2014-21 ve 2019-24 sayılı kılavuzlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda öncelikle doktrindeki kripto para ve dijital para birimi karmaşasına son verilmesi amacıyla bu terimler tartışılarak kripto paranın ne olduğu net olarak ortaya konmuştur. Ardından ilgili kılavuzların kripto paranın vergilendirilmesinde matrah hesaplamalarına ilişkin önemli hususlar ayrı ayrı ele alınarak incelenmiş ve kripto paranın sert çatal oluşumu sonucu hava yardımı yoluyla dağıtımı halinde nasıl vergilendirileceği örnek durumlar üzerinden tartışılmıştır.
Publisher: Necmettin Erbakan University
Date: 22-02-2023
Abstract: İnternetin ve bilişim teknolojilerinin gelişimi veriye erişimi kolaylaştırmış, verilerin niteliksel ve niceliksel olarak büyümesi söz konusu olmuştur. Tüm bu gelişmelerveri analizlerinin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Gelişen teknoloji ile farklı analiz sistemlerinin veri analizlerinde kullanılarak elde edilen sonuçlara göre öngörülen hipotezlerin doğruluğunun veya yasal düzenlemelerin etkinliğinin veya etkili olma ihtimalinin değerlendirilebildiği uygulamalar gündeme gelmiştir. Bu uygulamalarda hukukun sayılarla ifade edilerek yapılan analizler olarak tanımlanabilen hesaplamalı hukuk neticesinde karmaşıklık teorisi yardımıyla mevzuatın uygulamaya yansıması dijital sistemler üzerinden sorgulanmaktadır. Burada amaç hukuk uygulamasındaki somut gerçeklerin tespit edilmesidir. Bu sorgular neticesinde elde edilen çıktılara göre ilgili hukuk kurallarının özgülendiği amacın uygulamada etkili olup olmadığı değerlendirilebilmektedir. Benzer sistemler kullanılarak hukuki düzenlemelerin birbiri ile ilişkisi yahut bir kuralın hukuk sistemi içerisindeki konumu da analiz edilebilmektedir. Toplumların davranışları, suça yönelimleri gibi sosyal olguların da hesaplamalı hukukta analizi mümkün olup bu analiz sonuçları doğrultusunda suçu önleyici mekanizmalar öngörülebilmektedir. Bu çalışmada hesaplamalı hukukun tanımı ve ağ analizi, irik analizi ve algoritmik hukuk gibi uygulama alanları analiz edilmiştir. Hesaplamalı hukuk uygulamalarının irdelendiği örnekler üzerinden muhtemel riskleri de belirtilerek hukuki işlevselliğin artırılmasında hesaplamalı hukukun öneminin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu çalışmanın hesaplamalı hukukun Türk hukukunda uygulanması ve doktrin oluşmasında tetikleyici olacağı öngörülmektedir.
Publisher: Turkiye Adalet Akademisi
Date: 07-2022
Abstract: İnternet teknolojisinin gelişmesi ve internet kullanımının kolaylığı nedeniyle internet ortamından isteğe bağlı yayın hizmetlerinden faydalanma oranı sürekli artarken kullanım yaşı gittikçe düşmektedir. Yaşı küçük kullanıcılara zarar verebilecek nitelikte oldukça fazla içeriğin kolayca erişilebilir kılındığı internet ortamından isteğe bağlı yayın hizmetlerinde çocukların korunması gerekmektedir. Bu koruma ancak söz konusu hizmetlerin denetimi ve düzenlenmesiyle mümkün olacaktır. İnternet ortamından isteğe bağlı yayın hizmetlerinin hukuki ve teknik açıdan denetim ve düzenleme altına alınması kamu yararının gözetilmesi için önemlidir. Çocukların maruz kalacakları olumsuz sonuçların en aza indirilmesi için söz konusu hizmetlere yönelik etkin düzenlemeler yapılmalı ve bu düzenlemelerin uygulamaya etki etmesi için yetkin denetim mekanizması öngörülmelidir. Özellikle çocukların korunması tüm internet aktörleri tarafından evrensel bir amaç olarak kabul edilmektedir. Bu amacın yerine getirilmesi sebebiyle ulusal ve uluslararası arenada görsel-işitsel medya hizmetlerinde yayın gerçekleştirmek üzere olan medya hizmet sağlayıcı veya internet platform işletmecilerine, yayın hizmetlerini sunarken ebeveyn kontrol sistemini entegre etme yükümlülükleri getirilmekte ve bu noktada kuruluşlara tavsiyelerde bulunulmaktadır. Bu çalışmada internet ortamından sunulan isteğe bağlı yayınlarda zararlı içerikler bulunması durumunda çocukların bu içeriklere erişimini önlemeye yönelik hukuki düzenlemeler analiz edilmiştir. Medya hizmet sağlayıcı veya platform işletmecisi ebeveyn kontrolünü uygulanır kılarak internet ortamından isteğe bağlı yayın hizmet içeriklerine ulaşmak isteyen çocukların zararlı veya hukuka aykırı içeriklerden korunmasını sağlamakta, çocuğun kendi yaşına uygun olmayan içeriklere ulaşmak istemesi halinde çeşitli tekniklerin devreye girmesiyle ebeveyn iznini zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada görsel-işitsel medya hizmetlerini etkisi altına alan internet ortamından isteğe bağlı yayın hizmetlerindeki ebeveyn kontrol sisteminin yasal düzenlemeler, uluslararası çalışmalar ve uygulamalar temelinde çocukların korunmasındaki etkisi analiz edilmiştir.
Publisher: Ankara Sosyal Bilimler Universitesi
Date: 30-06-2022
DOI: 10.55009/BILISIMHUKUKUDERGISI.1114305
Abstract: Bireylerin içerik oluşturup paylaşıp yorumlayabildikleri online platformlara ilgi artmıştır. Twitter, YouTube, Facebook, bloglar, forumlar gibi platformlar üzerinden kişilerin, bizzat kendilerince paylaştıkları içerikler gerek kendi kişilik haklarına gerek başkalarının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olabilmektedir. Örneğin sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar bireyler üzerinde sonradan telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabilmekte, kamu düzenini ihlal ederek kişileri suça teşvik edebilmektedir. Sosyal medyaya yönelik yapılan düzenlemeler, sosyal medya üzerinden işlenen suçlar karşısında veya sosyal medyada gerçekleşen hak ihlallerini engellemede yeterli olamamıştır. Bu yetersizlik teknik imkansızlıklar, hukuk kuralarının ülke hudutları ile sınırlı olmasına karşın internetin ülke hudutlarını aşan yapısı, hukuka aykırılıkların gerçekleştiği sosyal medya platformlarının ticari menfaatlerini önemseyerek ihlalleri giderme konusunda isteksiz davranmaları, mevcut düzenlemelerin bilgi teknolojilerindeki hızlı ilerlemelerin gerisinde kalması gibi nedenlerden kaynaklanmıştır. Bu nedenle Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ve ülkemizde sosyal medya platformlarında hukuka aykırılıkları giderici iyileştirme çalışmaları gündeme gelmiştir. Bu kapsamda sosyal medya platformlarının sorumluluklarının artırılmasına ilişkin olarak ülkemizde 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikler sosyal ağ sağlayıcılarının temsilci ataması, uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılması başvurusu, verilerin Türkiye’deki sunucularda saklanması şeklinde sosyal ağ platformlarının hukuka aykırı içerikler karşısında sorumluluk ve yükümlerinin belirlenmesine yöneliktir. Yeni düzenlemelerin sosyal medya platformları üzerindeki etkisi zamanla kendini gösterecektir. Sosyal medya şirketlerinin hukuka aykırılıkları önlememesi halinde yeni yaptırımların öngörülmesi ya da mevcut yaptırımların ağırlaştırılması gerekecektir.
Publisher: ASBU Law Journal
Date: 31-12-2022
Abstract: Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, insanların gerçek hayatlarını yakından etkileyecek sanal ortamların oluşmasını sağlamıştır. Metaverse olarak adlandırılan ortamlarda internet üç boyutlu hale gelmiştir. Kişilerin bir parçası oldukları sanal ortamlarda kendilerini temsil edecek avatarlar oluşturmaları gerekmiştir. Her gün aktif olarak binlerce kullanıcının yer aldığı sanal ortamlardaki avatarların fikir eseri olarak nitelenip nitelenemeyeceği, nitelenirse hangi türü kapsamında değerlendirileceği, kullanıcıların avatarları üzerinde telif hakkı sahibi olup olmadığı gibi konuların tartışılarak çözümlenmesi gerekmektedir. Günümüz gerçekliğinde özellikle metaverse gibi sanal ortamlardaki hızlı gelişmeleri takip edemeyen hukuk nedeniyle veya internetin ülke hudutlarını aşan dünyasında devletlerin düzenleme yapmasındaki ve yaptırım uygulamasındaki zorluklar gibi nedenler dolayısıyla metaverse gibi dijital platformlardaki telif hakları oldukça karmaşık bir sorun olarak gündeme gelmektedir. Metaverse üzerinde gerçekleştirilen hukuki işlemlerin ve üretilen ürünlerin çeşitliliği düşünülerek bu çalışmanın kapsamı metaverse avatarlarının telif hakkına konu olmasını analiz edecek şekilde belirlenmiştir. Çalışma ile metaverse avatarlarının telif hakkına konu olup olmadığı ve metaverse avatarını oluşturan kullanıcının telif hakkı sahibi veya içerik sağlayıcı olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğinin mevcut düzenlemeler uyarınca analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda öncelikle metaverse ve avatar kavramları tanımlanmıştır. Ardından avatarın fikri hukuk kapsamında bir fikri eser olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışılmış ve çeşitli ihtimaller analiz edilerek 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK olarak anılacaktır) 2. maddesi uyarınca ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Metaverse avatarının hukuki niteliği tartışmasında avatarın ilk kez üretilmesi ile avatarın dijital ortam içerisinde geliştirilmesi –ileri seviyeye terfi ettirilmesi- durumları ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Bunlardan farklı olarak avatarın oluşturulması sürecinde kullanılan nesnelerin telif hakkına konu olması tartışılmıştır. Avatarın oluşturulmasındaki farklı durumlar analiz edilmiş, bu durumlara göre kullanıcının avatar üzerindeki telif hakkı tartışılmıştır. Avatarın oluşturulduğu dijital platform veya uygulamalarda kullanım şartlarında aksi öngörülmediği veya sınırlanmadığı takdirde avatar oluşturma sürecinde kullanıcının sarf ettiği emek sonucu kişiselleştirdiği orjinal avatarı üzerinde telif hakkı sahibi olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Mevcut düzenlemelerdeki sorunlar üzerinde durularak metaverse avatarlarını kapsayacak şekilde dijital platformlar karşısında güçsüz durumdaki kullanıcıların haklarını gözeten yeni düzenleme ve yükümlülükler için örnekler sunulmuştur.
Publisher: Springer Nature Singapore
Date: 22-10-2024
Publisher: ASBU Law Journal
Date: 22-09-2023
No related grants have been discovered for Merve Aysegul KULULAR IBRAHIM.